Altan sinsi hesaplarıyla Nuri'ye yaklaşır. Fakat kader Altan ve Nuri'nin başını hep tehlikeli maceralara sürükler. Her şeyin çok güzel olacağını zanneden ikilimiz beraber ağlar, beraber güler.
öncesi yükleniyor...
01:18:07,080
- Ayrıldılar ha. Yanında kimse var mıydı? - Bir adam daha vardı. Abisiymiş.
01:18:11,720
- Abisi mi! Onun adı ne? - Nuri. Bir de Çin'li kız vardı yanında.
01:18:15,560
- Çin'li mi? Ne biçim şebeke lan bu? - Bilmiyorum Nusret abi.
01:18:19,120
- Peki nereye gittiklerini biliyor musun? - İstanbul'a galiba.
01:18:22,280
İstanbul'a mı? Yürü Celil!
01:18:30,600
Şu ne ya bir saattir? - Kim o ya?
01:18:33,680
Minibüs ya, baksana.
01:18:37,480
Saçmalama ya.
01:18:39,600
- > Oğlum yola çıktığımızdan beri peşimizde bu vallaha billlaha bak.
01:18:43,800
Oğlum saçmalama, vesvese yapma benim de kafamı bozma.
01:18:47,120
- Ban gazlıyorum vallaha anlamam. - Nakliyatçılar olmasın?
01:18:51,240
Dur Allah aşkına delirtme beni ya. - Ne bileyim ben.
01:18:56,600
Kafam ağrıyor zaten. - Ne adamsın be.
01:19:01,640
- Döndü mü? - Yok canım. Ne bileyim ben.
devamı yükleniyor...